Cesur Savaş Kameramanı Kenan Yeşilyurt
12 yıldır Anadolu Ajansı muhabiri olan evli ve bir kız çocuğu babası Kenan Yeşilyurt ile röportaj yaptık ve sorularımıza yanıtlar aradık. Son 10 yıl içinde gerçekleşen tüm savaş bölgelerine gittiğini söyleyen Kenan Yeşilyurt ''Savaşta ne olacağını kestiremiyoruz ve her an kaza kurşununa gidebiliriz'' dedi. Savaş kameramanlığı ile ilgili sorduğumuz sorulara önemli cevaplar veren Kenan Yeşilyurt ‘’İnşallah ülkemiz savaş görmez’’ ifadelerini kullandı. Suriye'de çektiği görüntü ile 2012 yılında Haber Kameramanları Derneği tarafından düzenlenen Zoom ödülleri yarışmasında birincilik kazanan Kenan Yeşilyurt gençlere önemli tavsiyeler verdi.
1) Kendinizden biraz bahseder misiniz?
Adım Kenan Yeşilyurt. Aslen Gümüşhane doğumluyum. Evliyim ve 1 kız çocuğum var. 12 yıldır da Anadolu Ajansında çalışıyorum.
2)Savaş kameramanı neler yapar, görevi nedir?
Aslında savaş kameramanlığı adı altında bir meslek yok. Biz muhabiriz ve istek üzerine savaş bölgelerine gidip gelişmeleri anlık aktarıyoruz. Bu yüzden savaş kameramanı olarak biliniyoruz. Savaş kameramanı savaşta olup biteni tüm çıplaklığı ile kamuoyuna bildirir.
3)Hangi bölgelerde görev yaptınız?
Yemen hariç son 10 yıl içerisinde gerçekleşen tüm savaşlarda bulundum. Sadece savaşlar değil doğal afet bölgelerinde de yer aldım. Suriye, Gazze, Mısır, Filistin, Musul, Somali, Libya, Filistin, Japonya ve Güney Afrika Cumhuriyeti’nde sıcak gelişmeleri takip ettim.
4)Savaş bölgesine ilk gittiğinizde ne gibi zorluklarla karşılaştınız?
İnsanların beden dilini anlamamak, kültürlerini bilmemek çok zorluk çıkartıyor. Bizim dilimizde bir kelimeye karşılık gelen hareket onların dilinde farklı bir anlama gelebiliyor. Coğrafyayı bilmek, tanımakta önemlidir. Mesela tişörtle gidebilirsiniz ancak orada kış olabilir, sonuçta hiç bilmediğiniz bir yere gidiyorsunuz ve her şeye hazırlıklı olmalısınız.
5)Savaş bölgesine giderken ne gibi hazırlıklar yapıyorsunuz?
Kameramızı, miğferimizi ve yeleğimizi alıp gidiyoruz. Bunun yanında temel ihtiyaç malzemesi de alıyoruz. Hazırlık olarak başka hiçbir şey yapmıyoruz. Zaten savaş bölgesine gidiyoruz ne olabileceğini kestiremiyoruz o bölgede yalnızsınız, her an kaza kurşununa gidebilirsiniz.
6)Savaş kameramanlığı adı altında bir eğitim var mı?
Savaş kameramanlığı adı altında bir eğitim yok. Önceden sadece Reuters Haber Ajansı böyle bir eğitim veriyordu. 1 haftalık bir eğitimdi, ancak o da kaldırdı bu eğitimi. Şu anda Anadolu Ajansı 20-25 günlük savaş muhabirliği eğitimi veriyor. Bu eğitimi isteyen herkes alabiliyor. Muhabirlik eğitimi, silah eğitimi ve savaşta ne yapılması gerektiği size gösteriliyor. Bir manav bile gidip bu eğitimi alabilir. Bu konuda bir sınırlama yok.7)Savaşın içerisinde büyüyen çocukları görünce neler hissediyorsunuz?
Kızım aklıma geliyor. Bu psikolojime de yansıdı. Yaramazlık yapan bir çocuk görünce kızmıyorum. Vatan Caddesi’nde bir Suriye’li çocuk vardı F16 uçakları geçince yere yattı ve vurulacak zannetti. Onu görünce yüreğim parçalandı. Savaşın en büyük yaralarını şüphesiz çocuklar alıyor. Bizim çocuklarımız çok şanslı inşallah ülkemiz savaş görmez.
8) Bu meslek hayatınızda başınızdan geçen ve hiç unutamadım dediğiniz bir olay var mı?
Gazeteci arkadaşımın vurulma anını hiç unutamıyorum. Vurulduğu anda onu telkin ettiğim ve sakinleştirmeye çalıştığım anlar hiç unutamadığım günlerdi benim için. Gittiğim savaşların hepsi benim için önemli bir tecrübe oldu. İlk gittiğim zamanlar cesetler gözümün önünden gitmiyordu. Hatta psikolojimi de kötü yönde etkilemişti bu olaylar.
9)Bu mesleği hakkıyla ve en doğru şekilde yapan kişilerden biri olarak biz gençlere ne gibi tavsiyeler verebilirsiniz?
Bir şey olmak için kendinizi yıpratmayın, zaten olacağı varsa olur. Birileri gibi değil kendiniz gibi olmak için uğraşın. Gençlere verebileceğim en önemli tavsiye yurtdışına çıkın olur. Mezun olduktan sonra farklı yerler, kültürler görün. Ufkunuzu genişletip hayata geniş pencereden bakın. Bakış açınızı her zaman geniş tutun.Biz burada savaşa uzak bir şekilde medyanın bize aktardığı kadarıyla savaşı yorumluyoruz. Siz savaş bölgelerinde görev yapmış biri olarak yaşananlara birebir tanık oldunuz.
10) Peki oradaki insanlar neler yaşıyor, ne gibi yardıma ihtiyaçları var?
Savaş bölgelerindeki insanların tek ihtiyacı güvenli bir ortam olmasıdır. Çocuğum okula gitsin gibi bir kaygıları yok. Nasıl hayatta kalabilirim sorusunu sürekli düşünüyorlar. Kadınlar bulaşıklarını yıkayıp evde kocalarını beklemiyor. Silah kullanmayı öğreniyorlar. Çocuklar bile silah kullanmayı bilmek zorundalar. Oradaki çocukların bizim gibi of bugün okul var, gitmesek mi acaba gibi bir dertleri yok. Bugün hayatta kalabilecek miyim gibi dertleri var.



Hiç yorum yok:
Yorum Gönder